Andromeda Kompleksi
Bu yazı Karma Astrolog Sinem Kaya tarafından yazılmıştır.
Doğum haritası bir bütündür ve o eşsiz bütünün içinde düalitenin kusursuz dili konuşulur. Haritayı yönetmek ve ötesinde, haritanın üzerine çıkmak için bu dili duymak gerekir. Işığa giden yolda hepimiz için başlangıç noktası farklıdır; fakat bir yer var ki çok içimizde… Çoğumuzun farkında olarak ya da acı acı yaşayarak kayıtsız kalamadığı o girdaptan bahsetmek istiyorum.
Komplekslerimiz…
İşte tam da burası düalitenin sesini duymak için bir vesile; komplekslerimiz bizim hem canımızı acıtan sınavlar hem de fark edip dönüştürebildikçe en büyük ödüllerin aralık kapısı. Konu derin, konu yaşamsal. Tek bir yaşamla da sınırlı olmayıp, geçmişten getirdiğimiz halet-i ruhiye; beni gör diyen.
Bunun için doğum haritamızda elbette onlarca gösterge bulunmakta. Örneğin Ay’ın konumu ve açıları annenizle iletişiminizde yaşadığınız komplekslere ışık tutarken, özellikle 135 derecelik açılar sizi en fazla geliştirecek komplekslere ayna tutar. Komplekslerin yaşam dersleriyle de ilintisi mevcuttur. Ruhun gelişimi, tekâmülü için geçmesi gereken dersler ve alması gereken notlar vardır; işte yaşam dersleri de bu kapsamda düşünülmeli. Neyi eksik yaptın ki, bu hayata onu öğrenmek için geldin? Aynı örneğimize dönersek, Ay’ı Oğlak’ta olan bir kişilik, annesinden sevgiyi koşullu alabilir, resmi ve duygularını zor ifade eden/ edemeyen bir anneyi seçmiştir. Sevgi ve iletişim dilinde mesafe onlar için vazgeçilmezdir. Peki, bir perde öncesine gidelim; bu kişi bu yapıda bir anneyi neden seçmiştir? Koşulsuz sevgi yaşam dersi olabilir mi ardında? Bu hayatta koşulsuz sevgiyi öğrenmeye gelmiş olabilir mi kişi? Karşılığını almadan, bunu talep bile etmeden sevmeyi deneyimlemek buzdan kalpleri eritmez mi?
Eril enerjilerin dünyasında, safi maskülen yapılarda oldukça yaygın bir kompleks vardır ki buna “Andromeda Kompleksi” diyoruz; bir başka deyişle Sindirella Kompleksi. İsminin çağrışım yapmış olması olası, beyaz atlı prensini bekleyen kadın profili. Sindirella’nın ne suçu var, onun başına olaylar bu şekilde geldi diyebilirsiniz. Belki… Peki ya Sindirella’nın bilinçaltı? Onu o geceye hazırlayan buzdağı masum mu? Prens’ten gerçekten etkilendi mi yoksa aradığı sadece bir ilk yardım düğmesi miydi? Sindirella için hangisinin işlediğine emin olmak zor olsa da bu komplekse köşe başında rastlamak çok mümkün.
Üst metinde sorumluluktan kaçmak, yaşadığı hayattan kurtulmak gibi güdüler olsa da daha derinde kişinin değersizlik ya da güçsüzlük hissi yaşadığını da düşünmeliyiz. Kendini “tamamlamak” için böyle bir eşin, sevgilinin arayışında olması daha derin kodlarda zaten “tam ve bütün” olmadığını kişiye fısıldar. Duymak istenirse.
Fark etmek dönüştürür, haritanı fark etmek seni ve yaşamını dönüştürür. Denir ya 7 göbek ötesi diye; aynen buralardan gelen etkiler Sen’de dönüşür ve 7 göbek sonrası aydınlanır.
Bir zamanlar Dolunaya her bakışında kendisini tam hisseden o küçük kıza ve onu ışığıyla besleyen güzel Ruh’a da selam olsun.
Doğum haritası bir bütündür ve o eşsiz bütünün içinde düalitenin kusursuz dili konuşulur. Haritayı yönetmek ve ötesinde, haritanın üzerine çıkmak için bu dili duymak gerekir. Işığa giden yolda hepimiz için başlangıç noktası farklıdır; fakat bir yer var ki çok içimizde… Çoğumuzun farkında olarak ya da acı acı yaşayarak kayıtsız kalamadığı o girdaptan bahsetmek istiyorum.
Komplekslerimiz…
İşte tam da burası düalitenin sesini duymak için bir vesile; komplekslerimiz bizim hem canımızı acıtan sınavlar hem de fark edip dönüştürebildikçe en büyük ödüllerin aralık kapısı. Konu derin, konu yaşamsal. Tek bir yaşamla da sınırlı olmayıp, geçmişten getirdiğimiz halet-i ruhiye; beni gör diyen.
Bunun için doğum haritamızda elbette onlarca gösterge bulunmakta. Örneğin Ay’ın konumu ve açıları annenizle iletişiminizde yaşadığınız komplekslere ışık tutarken, özellikle 135 derecelik açılar sizi en fazla geliştirecek komplekslere ayna tutar. Komplekslerin yaşam dersleriyle de ilintisi mevcuttur. Ruhun gelişimi, tekâmülü için geçmesi gereken dersler ve alması gereken notlar vardır; işte yaşam dersleri de bu kapsamda düşünülmeli. Neyi eksik yaptın ki, bu hayata onu öğrenmek için geldin? Aynı örneğimize dönersek, Ay’ı Oğlak’ta olan bir kişilik, annesinden sevgiyi koşullu alabilir, resmi ve duygularını zor ifade eden/ edemeyen bir anneyi seçmiştir. Sevgi ve iletişim dilinde mesafe onlar için vazgeçilmezdir. Peki, bir perde öncesine gidelim; bu kişi bu yapıda bir anneyi neden seçmiştir? Koşulsuz sevgi yaşam dersi olabilir mi ardında? Bu hayatta koşulsuz sevgiyi öğrenmeye gelmiş olabilir mi kişi? Karşılığını almadan, bunu talep bile etmeden sevmeyi deneyimlemek buzdan kalpleri eritmez mi?
Eril enerjilerin dünyasında, safi maskülen yapılarda oldukça yaygın bir kompleks vardır ki buna “Andromeda Kompleksi” diyoruz; bir başka deyişle Sindirella Kompleksi. İsminin çağrışım yapmış olması olası, beyaz atlı prensini bekleyen kadın profili. Sindirella’nın ne suçu var, onun başına olaylar bu şekilde geldi diyebilirsiniz. Belki… Peki ya Sindirella’nın bilinçaltı? Onu o geceye hazırlayan buzdağı masum mu? Prens’ten gerçekten etkilendi mi yoksa aradığı sadece bir ilk yardım düğmesi miydi? Sindirella için hangisinin işlediğine emin olmak zor olsa da bu komplekse köşe başında rastlamak çok mümkün.
Üst metinde sorumluluktan kaçmak, yaşadığı hayattan kurtulmak gibi güdüler olsa da daha derinde kişinin değersizlik ya da güçsüzlük hissi yaşadığını da düşünmeliyiz. Kendini “tamamlamak” için böyle bir eşin, sevgilinin arayışında olması daha derin kodlarda zaten “tam ve bütün” olmadığını kişiye fısıldar. Duymak istenirse.
Fark etmek dönüştürür, haritanı fark etmek seni ve yaşamını dönüştürür. Denir ya 7 göbek ötesi diye; aynen buralardan gelen etkiler Sen’de dönüşür ve 7 göbek sonrası aydınlanır.
Bir zamanlar Dolunaya her bakışında kendisini tam hisseden o küçük kıza ve onu ışığıyla besleyen güzel Ruh’a da selam olsun.
Komplekslerimiz…
İşte tam da burası düalitenin sesini duymak için bir vesile; komplekslerimiz bizim hem canımızı acıtan sınavlar hem de fark edip dönüştürebildikçe en büyük ödüllerin aralık kapısı. Konu derin, konu yaşamsal. Tek bir yaşamla da sınırlı olmayıp, geçmişten getirdiğimiz halet-i ruhiye; beni gör diyen.
Bunun için doğum haritamızda elbette onlarca gösterge bulunmakta. Örneğin Ay’ın konumu ve açıları annenizle iletişiminizde yaşadığınız komplekslere ışık tutarken, özellikle 135 derecelik açılar sizi en fazla geliştirecek komplekslere ayna tutar. Komplekslerin yaşam dersleriyle de ilintisi mevcuttur. Ruhun gelişimi, tekâmülü için geçmesi gereken dersler ve alması gereken notlar vardır; işte yaşam dersleri de bu kapsamda düşünülmeli. Neyi eksik yaptın ki, bu hayata onu öğrenmek için geldin? Aynı örneğimize dönersek, Ay’ı Oğlak’ta olan bir kişilik, annesinden sevgiyi koşullu alabilir, resmi ve duygularını zor ifade eden/ edemeyen bir anneyi seçmiştir. Sevgi ve iletişim dilinde mesafe onlar için vazgeçilmezdir. Peki, bir perde öncesine gidelim; bu kişi bu yapıda bir anneyi neden seçmiştir? Koşulsuz sevgi yaşam dersi olabilir mi ardında? Bu hayatta koşulsuz sevgiyi öğrenmeye gelmiş olabilir mi kişi? Karşılığını almadan, bunu talep bile etmeden sevmeyi deneyimlemek buzdan kalpleri eritmez mi?
Eril enerjilerin dünyasında, safi maskülen yapılarda oldukça yaygın bir kompleks vardır ki buna “Andromeda Kompleksi” diyoruz; bir başka deyişle Sindirella Kompleksi. İsminin çağrışım yapmış olması olası, beyaz atlı prensini bekleyen kadın profili. Sindirella’nın ne suçu var, onun başına olaylar bu şekilde geldi diyebilirsiniz. Belki… Peki ya Sindirella’nın bilinçaltı? Onu o geceye hazırlayan buzdağı masum mu? Prens’ten gerçekten etkilendi mi yoksa aradığı sadece bir ilk yardım düğmesi miydi? Sindirella için hangisinin işlediğine emin olmak zor olsa da bu komplekse köşe başında rastlamak çok mümkün.
Üst metinde sorumluluktan kaçmak, yaşadığı hayattan kurtulmak gibi güdüler olsa da daha derinde kişinin değersizlik ya da güçsüzlük hissi yaşadığını da düşünmeliyiz. Kendini “tamamlamak” için böyle bir eşin, sevgilinin arayışında olması daha derin kodlarda zaten “tam ve bütün” olmadığını kişiye fısıldar. Duymak istenirse.
Fark etmek dönüştürür, haritanı fark etmek seni ve yaşamını dönüştürür. Denir ya 7 göbek ötesi diye; aynen buralardan gelen etkiler Sen’de dönüşür ve 7 göbek sonrası aydınlanır.
Bir zamanlar Dolunaya her bakışında kendisini tam hisseden o küçük kıza ve onu ışığıyla besleyen güzel Ruh’a da selam olsun.
Doğum haritası bir bütündür ve o eşsiz bütünün içinde düalitenin kusursuz dili konuşulur. Haritayı yönetmek ve ötesinde, haritanın üzerine çıkmak için bu dili duymak gerekir. Işığa giden yolda hepimiz için başlangıç noktası farklıdır; fakat bir yer var ki çok içimizde… Çoğumuzun farkında olarak ya da acı acı yaşayarak kayıtsız kalamadığı o girdaptan bahsetmek istiyorum.
Komplekslerimiz…
İşte tam da burası düalitenin sesini duymak için bir vesile; komplekslerimiz bizim hem canımızı acıtan sınavlar hem de fark edip dönüştürebildikçe en büyük ödüllerin aralık kapısı. Konu derin, konu yaşamsal. Tek bir yaşamla da sınırlı olmayıp, geçmişten getirdiğimiz halet-i ruhiye; beni gör diyen.
Bunun için doğum haritamızda elbette onlarca gösterge bulunmakta. Örneğin Ay’ın konumu ve açıları annenizle iletişiminizde yaşadığınız komplekslere ışık tutarken, özellikle 135 derecelik açılar sizi en fazla geliştirecek komplekslere ayna tutar. Komplekslerin yaşam dersleriyle de ilintisi mevcuttur. Ruhun gelişimi, tekâmülü için geçmesi gereken dersler ve alması gereken notlar vardır; işte yaşam dersleri de bu kapsamda düşünülmeli. Neyi eksik yaptın ki, bu hayata onu öğrenmek için geldin? Aynı örneğimize dönersek, Ay’ı Oğlak’ta olan bir kişilik, annesinden sevgiyi koşullu alabilir, resmi ve duygularını zor ifade eden/ edemeyen bir anneyi seçmiştir. Sevgi ve iletişim dilinde mesafe onlar için vazgeçilmezdir. Peki, bir perde öncesine gidelim; bu kişi bu yapıda bir anneyi neden seçmiştir? Koşulsuz sevgi yaşam dersi olabilir mi ardında? Bu hayatta koşulsuz sevgiyi öğrenmeye gelmiş olabilir mi kişi? Karşılığını almadan, bunu talep bile etmeden sevmeyi deneyimlemek buzdan kalpleri eritmez mi?
Eril enerjilerin dünyasında, safi maskülen yapılarda oldukça yaygın bir kompleks vardır ki buna “Andromeda Kompleksi” diyoruz; bir başka deyişle Sindirella Kompleksi. İsminin çağrışım yapmış olması olası, beyaz atlı prensini bekleyen kadın profili. Sindirella’nın ne suçu var, onun başına olaylar bu şekilde geldi diyebilirsiniz. Belki… Peki ya Sindirella’nın bilinçaltı? Onu o geceye hazırlayan buzdağı masum mu? Prens’ten gerçekten etkilendi mi yoksa aradığı sadece bir ilk yardım düğmesi miydi? Sindirella için hangisinin işlediğine emin olmak zor olsa da bu komplekse köşe başında rastlamak çok mümkün.
Üst metinde sorumluluktan kaçmak, yaşadığı hayattan kurtulmak gibi güdüler olsa da daha derinde kişinin değersizlik ya da güçsüzlük hissi yaşadığını da düşünmeliyiz. Kendini “tamamlamak” için böyle bir eşin, sevgilinin arayışında olması daha derin kodlarda zaten “tam ve bütün” olmadığını kişiye fısıldar. Duymak istenirse.
Fark etmek dönüştürür, haritanı fark etmek seni ve yaşamını dönüştürür. Denir ya 7 göbek ötesi diye; aynen buralardan gelen etkiler Sen’de dönüşür ve 7 göbek sonrası aydınlanır.
Bir zamanlar Dolunaya her bakışında kendisini tam hisseden o küçük kıza ve onu ışığıyla besleyen güzel Ruh’a da selam olsun.