Hıdrellez

Bu yazı Karma Astrolog Ayşe Ulusal tarafından yazılmıştır.
Anadolu…Doğup büyüyüp yaşadığımız bu topraklar, ne köklü ve soylu bir geçmişe sahip. Neresine baksak bir efsane, bir mit, bir aşık görüyoruz.

Yaşadığımız çağın insanları olan bizlerin keşfetmeye çalıştığı pek çok ritüel; yüzyıllar öncesinde büyük bir saygı, özen, bir o kadar da sıradanlıkla uygulanmış, yaşanmış, hayatın akışı içinde zaten yer bulmuş kendisine.

Pek çoğu; din, göçler gibi etkilerle şekil değiştirse de günümüze kadar ulaşmayı başarmış. Biraz eşeleyip köklerine indiğimizde, isimler farklı da olsa ,bütün bu ritüellerin, törenlerin ve inanışların hemen hemen aynı kadim kökenlere dayandığını görüyoruz.

İşte Hıdrellez de bunlardan biri. Kökleri Mezopotamya’ ya kadar dayanan bu inanışın kahramanları Hızır ve İlyas.

Geçmişte kullanılan Türk takvimleri, seneyi ikiye bölerdi. 6 Mayıs - 8 Kasım tarihleri arası yaz dönemi ‘Hızır Günleri’ 8 Kasım - 6 Mayıs tarihleri arası kış dönemi ‘ Kasım Günleri’  olarak adlandırılırdı.

Moğollar ve Yakutlar gibi Orta Asya Türk kavimleri; yeryüzüne yeşiller indiğinde Tengri (gökleri yöneten tanrı) adına atlar kurban eder, daire şeklinde bir araya gelip kımız içerlermiş.

Göçmen Türkler Anadolu’ya ulaştığında buradaki bahar kutlamalarından, özellikle yaygın inanç olan Hristiyanlığın Aya Yorgi kültüründen etkilenmişler. Pagan kültürünün yeşil yaprak ve dallardan oluşan giysileriyle bilinen yeşil adam figürü de Katolik ve Ortodoks Hristiyanları arasında Yeşil George (Aya Yorgi,Aziz Yorgi) e dönüşmüş. Eski takvime göre 23 Nisana denk gelen Aya Yorgi kutlamaları, bugün kullandığımız miladi takvime göre 6 Mayısa denk gelir. Hıdrellez son halini İslam inancına göre; Hızır ve İlyas Peygamberlerin senede bir gün yeryüzünde buluşması mitinden alıyor.

Hıdır Hızır olarak bilinen kişidir. İslamiyette Hızır Peygamberdir. Mitolojide ise Hermes diye bildiğimiz, ayakları kanatlı tanrıların ulağıdır.

İlyas ise İslamiyette İlyas Peygamber, Yunan mitolojisinde ise Güneş tanrısı Heliostur. Helios, Türkçe' de İlyas olmuştur. Mitolojide olay; Güneş Tanrısı Heliosun, habercisi Hermes’ i huzuruna çağırıp insanlara sıcaklığını daha çok göndereceğini iletmesini istemesidir. Bu buluşma, sıcak günlerin başlangıcıdır.

Hızır;

Zor durumda olanlara yetişip zorlukları çözer. Geçtiği her yere bolluk bereket yağdırır. Şans ve sağlık dağıtır.

Hıdrellez çok çeşitli şekillerde kutlanır.

kasaba ve köylerde Hıdrellez için önceden hazırlıklar yapılır. Bu hazırlıklar, evin temizliği, üst-baş temizliği, yiyecek-içeceklerle ilgili hazırlıklardır. Hıdrellez gününden önce evler baştan başa temizlenir. Çünkü temiz olmayan evlere Hızır’ın uğramayacağı düşünülür. Hıdrellez günü giyilmek üzere yeni elbiseler, ayakkabılar alınır.

Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme adeti vardır. Kurban ve adaklar “Hızır hakkı” için olmalıdır. Zira tüm bu hazırlıklar Hızır’a rastlamak amacına yöneliktir.

Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Hıdrellez'de baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.

Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi herhangi bir yere istediklerinin küçük bir modelinin yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar.

Hıdrellezde baht açma törenleri de oldukça yaygın olarak uygulanan geleneklerimizdendir. Bu törene İstanbul ve çevresinde “baht açma”, Denizli ve çevresinde “bahtiyar”, Yörük ve Türkmenlerde “mantıfar”, Balıkesir ve çevresinde “dağara yüzük atma”, Edirne ve çevresinde “niyet çıkarma”, Erzurum’da “mani çekme” adı verilir. Törenler baharda doğanın ve tüm canlıların uyanmasıyla eş anlamlı olarak insanların da talihlerinin açılacağı inancıyla, şanslarını denemek için yapılır. Hıdrellez'den bir gece önce bahtını denemek ve kısmetlerinin açılmasını sağlamak isteyen genç kızlar yeşillik bir yerde veya bir su kenarında toplanırlar. İçinde su bulunan bir çömleğe kendilerine ait yüzük, küpe, bilezik gibi şeyler koyarak ağzını bir tülbentle bağladıktan sonra bir gül ağacının dibine bırakırlar. Sabah erkenden çömleğin yanına giderek sütlü kahve içip ağızlarının tadının bozulmaması için dua ederler.

Ardından niyet çömleğinin açılmasına geçilir. Çömleğin içindekiler çıkarılırken bir yandan da maniler söylenir. Buna göre eşyanın sahibi hakkında yorumlar yapılır.

Mevsim değişmelerinden biri olan Nevruzda  olduğu gibi Hıdrellezde de insanın günahlardan arınması için ateşten atlanır, bununla ilgili dualar okunur.  Gelecek ile ilgili niyetler tutulur, sağlık ve mutluluk dilenir.